Yazar: Uzair Ahmad Saleem

İran’ın, Pers İmparatorluğu olarak bilindiği eski zamanlara dayanan zengin bir kültürü ve üstün bir eğitim geleneği geleneği var. Ancak mevcut durumda ülke, vatandaşlarına yüksek kaliteli eğitim vermesini zorlaştıran çeşitli sorunlarla başbaşa.
Yaklaşık 7 milyon çocuk eğitim göremezken, tahmini 25 milyon kişi de okuma-yazma bilmemektedir.
Yoksulluk
Eğitim İran’da 6 ila 11 yaş arası çocuklar için zorunludur. Ne var ki, eğitime ulaşamamak özellikle düşük-gelirli ailelerin çocukları için bir problem olmaya devam etmektedir.
Eğitimin önündeki en büyük engellerden biri yoksulluk. Özellikle de okul imkanlarının, kalifiye öğretmen sayısının, ve ulaşımın kısıtlı olduğu taşrada.
Son üç senedir daha az öğrenci üniversiteye gidiyor. İran devlet medyasına göre bunun sebebi yoksulluk, eğitimin paralı olması, ve üniversite öğrencilerine devlet desteğinin yetersiz olması. Toplam üniversite öğrenci sayısı 2014-2015 dönemindeki 4.811.581’den 2017-2018 döneminde 3.616.114’e geriledi.
Cinsiyet Eşitsizliği
Ek olarak, İran’ın eğitim sistemi cinsiyet eşitsizliği konusunda sıkıntılar yaşamaya devam ediyor. Her ne kadar kız çocukları son birkaç on-yıllık sürede ilk ve orta okula ciddi düzeyde daha fazla gitmeye başlasa da, kadınlar üniversite eğitiminden yeterince yararlanamıyor.
Dünya Bankası’na göre İran’da kadınların %85’i ve erkeklerin %92’si okuma yazma biliyor. Birçok aile kızlarının evlenmesine hala onların eğitiminden daha çok önem veriyor.
Bu sebeple, birinci sınıftan sonra birçok kız çocuğu okula devam etmekte ciddi engellerle karşılaşırken, okullarda kız ve erkeklerin ayrı okuması da kız çocuklarının eğitime devam etmesini zorlaştırıyor.
Maddi Sıkıntılar
İran’ın eğitim sistemine bir diğer tehdit ise öğretmen sıkıntısı, bakımsız binalar, ve eskimiş gereçlere sebep olan sermaye eksikliği. Öyle ki, her üç okuldan biri öyle güvensiz ki yıkılıp yeninden yapılması gerekiyor.
Birçok okul binası vasatın altında ve güvensiz, ve öğrenim görülebilecek bölümler yetersiz.
Tahran, Rey, ve Tecriş belediyeleri meclis başkanı Mohsen Hashemi bir açıklamasında “Tahran’daki 700 okul bırak depremi, güçlü bir fırtınada bile yıkılır” demiştir.
Hükümetin eğitime yatırımı artırma çabalarına rağmen, İran’ın eğitim harcamaları bölgedeki diğer ülkelere kıyasla düşük kalmaktadır.
Dünya Bankası’na göre İran’ın eğitim harcaması 2020 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’sına oranla %3.6 olarak orta-yüksek gelirli ülkelerin oldukça gerisinde kalmıştır.
İran anayasası “Devlet, ülke kendi kendine yetecek duruma gelene kadar bütün vatandaşlarına ilk ve ortaokul eğitimini ücretsiz vermek ve üniversite eğitiminin de ücretsiz olmasını sağlamak mecburiyetindedir.” dese de Ruhani, son senelerde taşradaki birçok okulu kapatma ve eğitime ayrılan bütçeyi azaltma emri vermiştir.
Allameh Üniversitesi’indeki bir öğretim üyesi, İran’ın eğitime ayırdığı bütçenin Birleşmiş Milletler’in tavsiye ettiği orandan çok daha az olduğunu ifade etmiştir.
Buna ek olarak, eğitim sistemi bütçe eksikliğinden dolayı en yeni teknolojileri yakalayamıyor. Teknolojiye yeterince yatırım yapılmadığı için eski eğitim gereçleri kullanılıyor ve öğretmenler eğitiliemiyor, bu da teknolojinin eğitimde yetersiz kullanılmasına ve öğrencilerin Teknik beceriler öğrenememesine yol açıyor.
Dijital Eşitsizlik
Bunlara ek olarak, dijital eşitsizlik de öğrencilerin karşı karşıya kaldığı problemlerden birisi. 2017 yılında yapılan bir ankete göre İranlıların %28’inin internete erişimi ya yoktu, ya da kısıtlıydı. İnternete erişimi olanların %80’I şehirde, ve sadece %20’si taşrada yaşadı.
2019’daki koronavirüs döneminde virüsün yayılmasını önlemek amacıyla uzaktan eğitimin öncelendiği zamanlarda, ciddi sayıda öğrenci okulu bıraktı. Bunun sebepleri internet bağlatmaya maddi durumlarının yetmemesi ve bulundukları bölgelerde internet bağlantısının olmamasıydı.
Siyasi Müdahaleler
Buna ek olarak, İran’da eğitim sistemi devlet tarafından etki altına alınıyor, bu da eğitim sisteminin siyasileşmesine ve tek bir ideolojinin öğretilmesine sebep oluyor.
İran hükümeti okullarda ve üniversitelerde kullanılan müfredatı, ders kitaplarını ve öğretim materyallerini sıkı bir şekilde kontrol ediyor. Okul müfredatları sıklıkla devletin siyasi ve dini fikirleriyle bağlantılı olup, İslami değerlerin, ve devletin İran kültür ve tarihine ilişkin kendi versiyonunun öğretilmesine odaklanmaktadır.
İran hükümetinin eğitim sistemi üzerindeki etkisi sınıf içeriğinin dışında da devam ediyor.
Bu durum aynı zamanda öğretmenlerin ve üniversite profesörlerinin işe alınmasını ve işten çıkarılmasını ve idarecilerin atanmasını da etkiliyor. Bu, ayrımcı işe alma uygulamalarına ve hükümetin ideolojileriyle uyumlu olmayan bireylerin dışlanmasına yol açarak eğitim sisteminin farklı perspektifler ve fikirlerden mahrum kalmasına yol açabilir.
Ayrıca İran hükümeti, eğitim kurumları içindeki akademik araştırmaları, yayınları ve faaliyetleri aktif olarak izliyor ve kontrol ediyor.
Karşıt bakış açılarını ifade eden veya hükümetin anlatılarını baltalayan eleştirel düşünceye sergileyen akademisyenler, eğitimciler ve öğrenciler kısıtlama, korkutma ve hatta zulümle karşı karşıya kalıyor. Bu, eğitimciler ve öğrenciler arasında korku ve otosansür yaratarak akademik bağımsızlığı ve çeşitli fikir ve görüşlerin paylaşımını kısıtlıyor.
Sonuç olarak İran’daki eğitim politikaları, öğrencilerin eleştirel düşünme, sorgulama ve alternatif bakış açılarını değerlendirme becerilerini zedeleyebilmektedir. Farklı bakış açıların duymalarını, akademik bağımsızlıklarını sınırlayabilir ve kişisel gelişim, toplumsal ilerleme ve açık ve kapsayıcı bir entelektüel ortamın teşvik edilmesi için gerekli olan eleştirel düşünme becerilerini edinme kapasitelerine zarar verebilir.
Yeteneğin Yok Olması
Son olarak beyin göçü, İran’ın şu anda karşı karşıya olduğu bir başka eğitim sorunudur. Pek çok yetenekli ve eğitimli İranlı, daha iyi kariyer fırsatları ve daha yüksek maaş için ülkeden kaçıyor.
61 ülkeyi inceleyen IMF’ye göre, her yıl 150.000 eğitimli İranlının kendi ülkelerini terk etmesiyle İran en yüksek beyin göçüne sahip ülke. Beyin göçünden kaynaklanan yıllık ekonomik kaybın 50 milyar dolar veya daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
Bu beyin göçü ülkeyi en parlak beyinlerden mahrum bırakıyor ve ülkenin ekonomik büyüme ve ilerleme potansiyelini azaltıyor.
Bu zorlukların üstesinden gelmek, eğitim sisteminde önemli reformlar ve yatırım yapılmasını gerektirmektedir.
İran hükümeti, okullara ve üniversitelere ayrılan bütçeyi artırarak, nitelikli öğretmenleri işe alıp eğiterek ve müfredatı eleştirel düşünmeyi, problem çözmeyi ve yaratıcılığı vurgulayacak şekilde geliştirerek eğitime öncelik vermelidir.
Ayrıca hükümet, özellikle taşradaki kız öğrencilerin yaşadığı eğitim sorunlarına çözüm bulmalı ve eğitimde cinsiyet eşitliğini teşvik etmelidir.
Teknolojiye yatırım yapmak da İran’ın eğitim sistemini geliştirmek için gereklidir. Hükümet, okullara ve kurumlara en güncel teknolojiyi sunmalı ve öğretmenlerin bu teknolojiyi sınıfta başarılı bir şekilde kullanabilmeleri için eğitime yatırım yapmalıdır. Bu sadece öğrencilerin dijital yetenekler geliştirmesine yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda onları 21. yüzyılın iş piyasasının gerekliliklerine de hazırlayacaktır.
İran bunu yaparak bu zorlukların üstesinden gelebilir ve daha müreffeh ve başarılı bir gelecek inşa edebilir.
Kaynaklar:
https://www.britannica.com/place/Iran/Education
https://data.worldbank.org/indicator/SE.ADT.LITR.MA.ZS?locations=IR
https://data.worldbank.org/indicator/SE.XPD.TOTL.GD.ZS?locations=IR
https://iranfocus.com/life-in-iran/33917-the-iranian-education-system-in-tatters-due-to-poverty/
https://iran-hrm.com/2019/09/22/repressive-state-and-low-quality-of-education-in-iran/
https://observers.france24.com/en/20200421-iran-internet-covid19-distance-learning-poverty
http://www.us-iran.org/resources/2016/10/10/education
https://shelbycearley.files.wordpress.com/2010/06/iran-education.pdf
featured image by David Pennington via Unsplash